Zor zamanlardan geçiyoruz.
Türkiye’nin özellikle son birkaç yılda geldiği hale bakınca zaman zaman umutsuzluğa kapılıyoruz.
Yaklaşık 100 yıl önceki resme bakalım:
- Osmanlı’nın son dönemi, ekonomi çökmüş ve dış borçlar yüzünden maliye Avrupa devletlerinin eline geçmiş. (Düyûn-u Umumiye)
- Avrupa devletleri hasta adam dedikleri Osmanlı İmparatorluğu’nun topraklarını çoktan paylaşmış ve Sevr antlaşması ile Osmanlı’ya da kabul ettirmiş.
- Toplam nüfus 13-14 milyon, 1. Dünya savaşı yeni bitmiş, bir sürü insan ölmüş, savaşacak adam yok.
- Anadolu yoksulluk ve sefalet içinde, Osmanlı sanayi devrimini kaçırmış, teknolojik gelişmenin dışında kalmış.
- Anadolu’da ne bir yol, ne demiryolu, ne doğru düzgün bir hastane, okul, fabrika, sanayi hatta araba bile yok.
O zaman geleceği öngörmeye çalışsak, ne derdik? Bir adam çıkacak, bütün bu yokluğun içinde insanları örgütleyecek, Kurtuluş Savaşı’nı başlatacak, paylaşılan toprakları geri alacak, bağımsız Türkiye Cumhuriyeti’ni kuracak, hilafet ve saltanatı kaldıracak, laiklik ve cumhuriyeti getirecek mi?
Hayat ters köşe bir şey, tam bitti derken yeniden başlıyor 🙂
Bir örnek de İkinci Dünya Savaşı’ndan.
Tarihteki en kanlı savaş İkinci Dünya Savaşı’nda (1939-1945) Avrupa ülkeleri birbirine girdi, soykırım, açlık, hastalık ve savaş dolayısıyla çoğu sivil 85 milyon insan öldü, şehirler bombalandı, harabeye döndü, Avrupa tam bir ekonomik yıkıma uğradı.
Peki, ya sonra? 40 yıl önce birbirini boğazlayan ülkeler 40 yıl sonra 1993’te Avrupa Birliği’ni kurdu ve dünyanın en zengin ve güçlü ekonomisini oluşturdu. Şu an AB’de yaşayan insanlar AB içinde istediği gibi seyahat ediyor, istediği yerde oturuyor, çalışıyor ve dünya tarihindeki en yüksek yaşam standardına sahip.
Kısacası, yeterince acı çekmeden insanın aklı başına gelmiyor galiba.
Türkiye haritasında 1992 Oğlak progress yeni ayı ile başlayan ve 2008-2024 arasında Plüton Oğlak geçişi ile devam eden sürecin sonuna geldik. Yani, Oğlak (muhafazakarlık, otoriterlik, materyalizm) dönemi neredeyse bitti, bundan sonra hikâye başka bir yöne evrilecek.
Kolay olmayabilir.
Uzun sürebilir.
Ancak 2022 Şubat’ta Kova burcunda progress Yeni ay gerçekleşti ve 2023-24’te de Plüton Kova’ya geçiyor. (Plüton 2044’e dek Kova’da) Kova ise demokrasi, insan hakları, bilim, mantık, reform, teknoloji, idealizm ve modernleşme demek.